Araçta Cep Telefonu Kullanımı, Kazaya Davetiye Çıkartır

İnsan hayatının her geçen gün biraz daha hızlandığı günümüzde, her insanın bir yerlere yetişmek için uğraştığını görürüz. Kimimiz bir derse, kimimiz bir toplantıya yetişmeye çalışır, yapmamız gereken bazı şeyleri aynı anda yaparak hayatımıza hız kazandırırız. Ulaşım araçlarıyla hızlı mekan değiştirir, iletişim kanallarıyla hayatımızı organize edip bir yerlerde olmaya çalışırız.

Hızla akıp geçen zaman içerisinde, hayatımızın bir parçası haline gelen cep telefonları, şüphesiz iletişim konusunda yeri doldurulamayacak bir teknolojidir. Doğru kullanıldığında fayda sağlayan bu cihazlar, yanlış yer ve zamanda kullanıldığında felaket getirebiliyor. Özellikle seyir halindeki bir araçta kullanılan bir cep telefonu kazalara davetiye çıkarıyor.

Trafik kazaları istatistiklerinde % 66 oranla insan faktörü ilk sırada yer almaktadır. Seyir halinde bir sürücünün cep telefonu ile arama yapması, gelen aramalara cevap vermesi veyahut mesajlaşması sürücünün dikkatinin dağılmasına ve geri dönüşü mümkün olmayan kazalara neden olabiliyor.

Araç kullanırken cep telefonu ile meşgul olmamız, kendi hayatımızı ve sevdiklerimizin hayatlarını riske attığımız gibi çevremizi de riske sokarak tehlikeyle karşı karşıya kalmamız anlamına geliyor.

Sonuç olarak araba kullanırken dikkatimizi dağıtabilecek her türlü aktiviteden uzak durmalı tüm dikkatimizi trafiğe vermeliyiz.

Aşağıda paylaşacağım videoları mutlaka izlemenizi tavsiye ediyor, daha güvenli bir sürüş için aracınızda telefonunuz çaldığında bir kez düşünmenizi ümit ediyorum.

Volkswagen reklamı ile...

Görevli film başladığında sinema salonundaki herkese aynı anda mesaj gönderiyor.

Sonrası mı? İnanılmaz bir reklam olmuş...

- Sürüş esnasında cep telefonu kullanımı ölümcül kazaların en önemli nedenlerinden birisidir.

- Gözünü yoldan ayırmaman için bir hatırlatma.

Aynaların Gizemi, Kör Nokta

Aracınızla seyir halinde iken dikiz aynalarından çevrenizi kontrol etmenize rağmen, yanınızdan birden beliriveren diğer bir aracı fark ettiğinizde, "bu araçta nereden çıktı" dediğinizi duyar gibiyim. Özellikle şerit değiştirirken karşılaştığımız bu durum bir çok trafik kazasının da başlıca nedenidir. Sürüş güvenliği açısından bilinmesi gereken en önemli konular arasında yer alan kör nokta, esasen çoğu sürücü tarafından bilinmeyen bir konu.

Kör Nokta Nedir?

 Kör Noktada Bulunan Araçları Göremezsiniz 

Sürüş güvenliği için sürücünün çevresini görebilmesini sağlayan dikiz aynası ve yan aynalar kullanılır. Sağ ve sol tarafınızdaki araçları görebilmek için yan aynaların sürücüye göre doğru konumlandırılmış olması gerekmektedir. Doğru konumlandırılmış yan aynalara rağmen bu aynalar araç çevresinde bazı bölgeleri tam olarak gösteremezler. Aynalar tarafından gösterilemeyen, görüş açımız dışında kalan bu noktalar kör nokta olarak bilinir.

Kör Noktayı Nasıl Görebilirim?

Kör Nokta İkaz Işığı

Trafikte önümüzü görmek kadar arkamızı görmekte bir o kadar önemlidir. Son yıllarda otomobil üreticileri tarafından bazı araçlarda kör nokta uyarı sistemi donanım olarak kullanıcıların hizmetine sunulmaktadır. Sistem aracın kör noktasında başka bir aracın bulunması durumunda, yan ayna üzerinde bulunan ikaz ışığı ile sürücüye bilgi veriyor.

Küçük Ayna

Ayrıca yan ayna üzerine yapıştırılan küçük aynalar yardımıyla da kör noktaların görünmesi sağlanabiliyor. Ayarlanabilir olan bu küçük aynalar farklı açılara konumlandırılarak kör nokta görüş imkanı sağlayabiliyor.

Ünlü Yarış Pilotu Jeff Gordon Videoları

Jeff Gordon'un inanılmaz keyifli kamera şakaları...

Jeff Gordon Test Sürüşü Kamera Şakası

Jeff Gordon Test Sürüşü 2 Kamera Şakası

Jeff Gordon Kimdir?

Jeff Gordon Kim dir?

Jeff Gordon

Jeff Gordon, 4 Ağustos 1971 California doğumlu, ABD'li yarış pilotudur. Henüz 6 yaşında amatör yarışına başlayan Jeff, o yıllarda 35 yarış kazanıp, 5 rekor kaydetmiştir. Kariyerine başlamak için daha 13 yaşında, 650 beygir sürat otomobilleri ile ilgilenmeye başladı. 18 yaşından önce üç kısa pist yarışını kazanarak, USAC ödülünün sahibi olmuştur. Kariyeri boyunca birçok galibiyete imza atan Jeff, 13 Şubat 2014 Daytona NASCAR Şampiyonasını kazandı. Halen Hendrick Motorsports ekibi ile NASCAR Sprint Cup Serisi yarışlarına devam etmektedir.

Başarıları

• 1990 USAC Milli Cüce Serisi Şampiyonu
• 1991 USAC Gümüş Taç Serisi Şampiyonu
• 1994 , 1997 Busch Clash Galibi
• 1994 , 1997 , 1998 Coca-Cola 600 Galibi
• 1994 , 1998 , 2001 , 2004 , 2014 Brickyard 400 Galibi
• 1995 Winston Cup Serisi Şampiyonu 
• 1995, 1997, 2001 Sprint All-Star yarışı Galibi 
• 1995 , 1996 , 1997 , 1998 , 2002 , 2007 Güney 500 Galibi
• 1997 , 1999 , 2005 Daytona 500 Galibi 
• 1997 Winston Cup Serisi Şampiyonu 
• 1998 Winston Cup Serisi Şampiyonu 
• 1998 Sprint Cup Serisi, bir sezonda en fazla galibiyet rekoru, 13 galibiyet
• 2001 Winston Cup Serisi Şampiyonu
• Son galibiyeti, 2014 Saf Michigan 400

Jeff Gordon birçok film ve televizyon şovunda da rol aldı.

Filmler

• 1997 Çelik Arabalar
• 2003 Looney Tunes: Maceraya Devam
• 2004 Taksi
• 2005 Herbie: Tam Loaded
• 2011 Arabalar 2 Jeff Gorvette (seslendirme)

Televizyon şovları

• 1998 Arliss, Bölüm: "Müşteriler Nereden Geliyoruz?"
• 1998 Spin City Kendis, Bölüm: " Kidney All Right "
• 2001 Drew Carey Show, Bölüm: " Sayın Laffon Wild Ride "
• 2009 Speed ​​Racer: Yeni Nesil Turbo McAllister (seslendirme) Bölüm: " Engine Sırları: Bölüm3 "
• 2012 Simpsons (seslendirme) Bölüm: " Bebek Getting Maceraları "

Jeff GORDON Kamera Şakaları :)

Ken Block Kim dir?

Ken BLOCK

Ken Block, 21 Kasım 1967 Long Beach Californiya doğumludur. DC Shoes kurucularındandır. Profesyonel ralli pilotu olarak bilinen Ken, aynı zamanda birçok ekstrem sporla da ilgilenmektedir. Skateboarding, snowboard ve motocross sporları  Ken Block'un ilgilendiği spor dallarıdır. Son zamanlarda ralli otomobilleri ile gösteri amaçlı çektiği videolarla isminden söz ettiren birisidir.

Ken BLOCK için 43 ne ifade eder?

Ken Block'un, çocukluğundan itibaren sevdiği, favori numarası 43 olmuştur.1993 yılında Damon Way ile kurdukları DC Shoes firmasınadaki D ve C harflerinin alfabede 4. ve 3. harfler olması sadece harika bir rastlantı olmuştur.

İşte! Nefes kesen Ken Block Gösterilerinden biri....

Ken BLOCK Videoları için tıklayınız.

Triger, Aracınızı Hayata Bağlar

Triger Kayışı ve Rulmanlar

Triger kayışı, silindir kapağı içerisinde bulunan, subapları hareket ettiren eksantrik mili ile pistonları hareket ettiren krank milinin senkronize hareket etmesini sağlayan kauçuktan yapılan bir kayıştır. Bazı otomobillerde kayış yerine zincir kullanılır.

Bir motorun sağlıklı çalışabilmesi için zamanlama çok önemlidir. Otto çevirimine göre supapların açılıp kapanma zamanları, piston hareketleri ile uyum içerisinde olmak zorundadır. İşte bu uyumu sağlayan ve motor için hayati önem taşıyan triger kayışı veya zinciridir.

Triger Kayışı, Krank ve Eksantirik Mili

Otomobillerde, zamanla aşınarak kullanım ömrünü tamamlayan bir çok parça gibi triger kayışı da sürekli sürtünme halinde olduğundan zamanla yıpranır. Motorun triger kaynaklı hasar görmesi için triger kayışının kopması gerekmez. Aşınmış bir triger kayışının diş atlaması veya gergi rulmanlarının dağılması sonucu piston ve subaplar arasındaki senkronizasyonun bozulması motorda onarılması güç büyük hasarlara yol açar.

Motorda zamanlamanın bozulması durumunda subaplar, silindir boşluğu içerisinden çıkması gereken zamanda çıkamayacak ve yükselen pistonlar subaplara çarparak ciddi hasar oluşturacaktır. Piston ve subaplarda meydana gelen hasar sonucu motor kullanılamaz hale gelebilir. Bu durumda tek çare rektifiyedir. :(

Triger Setini Ne Zaman Değiştirmeliyim?

Triger Seti değişim süresi, setin kayış ya da zincir olmasına göre değişir. Otomobil firmalarının kullandığı malzeme kalitesine göre de değişim süresinde farklılık olacaktır. En doğru değişim süresini aracınızın kullanma kılavuzundan görebilirsiniz.

Triger kayışı değişiminde önemle dikkat edilmesi gereken bir hususta şudur; sadece kayışı değiştirmek yeterli olmayacaktır. Gergi rulmanlarıyla birlikte triger kayışı mutlaka set olarak değiştirilmelidir. Değişim sırasında devir-daim modülü de kontrol edilmeli, gerektiğinde mutlaka o da değiştirilmelidir.

Triger Kayışı Koptu Ne Yapmalıyım?

Triger kayışının kopması durumunda, motoru hemen durdurmamız gerekmektedir. Böylelikle motorda oluşabilecek hasarı en aza indirmiş olursunuz.

Bir çok insan tarafından öneminin bilinmediği triger seti ile aracınızı hayata bağlayın. Aracınızın triger seti değişim zamınını beklemeden kontrol ettirip gerekiyorsa değiştirmek daha yüksek tamir giderlerinin önüne geçecektir.

Emniyet Kemeri Kullanmama Cezaları

Şüphesi emniyet kemeri trafikte ceza yememek için kullanılması gereken bir sistemden öte hayati önem taşıyan bir güvenlik sistemidir. 2014 yılı Trafik Para Cezaları listesine göre; emniyet kemeri bulundurulması zorunluluğu olan araçlarda emniyet kemeri bulundurmamanın ve kullanmamanın cezası; 80 TL, peşin ödemede 60 TL ve 15 ceza puanıdır.

Emniyet kemeri hayat kurtarır

Emniyet Kemeri Sizi Hayata Bağlar

Son zamanlar da çevremde de yaşanan bir çok trafik kazasında oluşan yaralanma sebebinin, emniyet kemeri kullanmama olduğunu üzülerek belirtmek istiyorum. Bu yazıyı özellikle emniyet kemerinin hayati önem taşıdığını bir kez daha vurgulamak üzere hazırlıyorum.

Meydana gelen trafik kazalarında her yıl binlerce insanın hayatını kaybettiği ve bir o kadar insanın da yaralandığı veya sakat kaldığı, şüphesiz herkes tarafından bilinen fakat araç koltuğuna oturulduğunda nedense bir türlü hatırlanamayan bir gerçektir.

Emniyet kemeri, trafik kazalarındaki ölüm ve yaralanma oranlarını azaltan en etkili güvenlik önlemlerinden biridir. Yapılan araştırmalara göre emniyet kemerleri, otomobilde seyahat eden yolcuların ağır yaralanma oranlarını % 45, kamyonetlerde ise % 60 oranında azaltıyor. Ölümlü kazalarda emniyet kemeri kullananların % 24.8'i kazayı zarar görmeden atlatırken, emniyet kemeri kullanmayanlarda ise bu oran % 6.3 seviyelerinde bulunuyor.

Emniyet kemeri; kısa veya uzun, şehir içi veya şehirlerarası her türlü yolculukta takılmalıdır.Toplum olarak hayatımızda birçok önemli olayı küçümsediğimiz gibi emniyet kemeri kullanmayı da özellikle düşük hızlarda yada kısa mesafelerde önemsemeyerek ihmal ederiz. Emniyet kemeri kullanılmayan kazalardaki yaralıların % 70’i, saatte 50 km'den daha düşük bir hızda yol alırken yaralanmıştır.

Emniyet Kemeri Kullanmak için 5 Sebep

1. Çarpma sonucu meydana gelen sarsıntının kademeli olarak azalmasını sağlar,
2. Vücutta hayati önem taşıyan organların yer aldığı kafa, göğüs kafesi ve omuriliğin herhangi bir yere çarpmasını engeller,
3. Çarpma anında oluşabilecek etkileri vücudun farklı noktalarına yönlendirerek ölüm ve yaralanma riskini azaltır,
4. Çarpma anında araç dışına fırlamayı engeller,
5. Ölümle sonuçlanmayan kazalarda, kemerli olanlar, kemersiz olanlardan daha hafif yaralanmaktadır. Yaralanma miktarının azalmasını sağlar,

Emniyet Kemeri Kullanılmadığında

Gerçekleşen bir kaza anında yolcular çapmanın etkisi ile araç içi konumlarını koruyamazlar. Emniyet kemeri kullanılmadığında yolcular araç içerisinde kaza anındaki araç hızı ile hareket etmeye devam ederler. Önce yolcuların başı arabanın ön paneline veya araç ön camına, yüzü ya da göğsü direksiyona, vücudu kapılara ya da tavana çarpabilir ve yolcu aracın dışına dahi fırlayabilir. Göğüs kemiği ve çok sayıda kaburga kırıkları oluşabilir. Karın içi yaralanmalar da karaciğer, dalak gibi organlar, göğüs içi yaralanmalarda ise akciğer ve kalp yaralanmaktadır.

Çocuğunuzla Seyahat Ediyorsanız

Ebeveynler olarak kendi hayatımızdan daha çok onların hayalarını düşündüğümüz çocuklarımız içinde seyahat halinde iken dikkat etmemiz gereken durumlar vardır. Geleceğimiz olan çocuklarımızın hayatlarını ve sağlıklarını basit bir iki kural ihlaline kurban etmeyi hiçbir anne-baba istemez.

Eğer çocuğunuzla veya çocuklarınızla seyahat ediyorsanız.

0-10 yaş arasındaki çocuklarınızı arka koltukta ve çocuk koltuğuna oturtarak seyahat etmelisiniz. Özellikle küçük çocuklar önde oturan yolcu kucağında seyahat etmemelidir.Çocuğunuz için araç içindeki tek emniyetli yer aracın arka koltuğuna konulan çocuk koltuğudur.

Ne kadar kuvvetli olursanız olun, kaza anında çocuğunuzu tutamazsınız. 60 km/h hızla giden bir araçta bulunan bir çocuğun çarpmanın etkisi ile kendi ağırlığının 20 katı daha ağır olabileceğini unutmayalım. Kendi ağırlığının kat kat üzerindeki bir çocuğu hiçbir şekilde kollarınızla tutamazsınız.

10 yaşından küçük çocukların, otomobil ve benzeri taşıtlarda, ön koltukta  seyahat ettirilmeleri Trafik Kanunu ile de yasaklanmıştır.

Farkındalık için mutlaka izleyin

Emniyet kemeri kullanmayı alışkanlık haline getirebilmek adına hazırlanan çalışmalara umarım bende bir katkı sağlamışımdır. Daha güvenli yolculuklar için lütfen emniyet kemeri kullanmayı ihmal etmeyin.

Herkese iyi yolculuklar...

Mercedes-Benz'den Küçük Ama Hayat Kurtaran Teknoloji

Mercedes-Benz'in "Bazen küçük bir ayrıntı hayat kurtarır." sloganıyla duyurduğu QR kodlu Acil Yardım Kartları ile artık Mercedes-Benz'lerinizi daha da güvenli hale getirmek mümkün.

Aracınıza özel QR kodlu bu kartlar, hızlı ve güvenli bir kurtarma operasyonu sağlamaya yardımcı olurken, sürücü ve araçtaki diğer yolcuların maruz kalabileceği riskleri azaltmak için yakıt deposu, hava yastıkları ve akü gibi kritik araç aksamlarının  konumuna ilişkin önemli bilgiler içerir.

Mercedes-Benz, Kasım 2013 sonrası üretilen tüm yeni otomobillerin, fabrika çıkışlı standart donanımlarına dâhil edilen bu kartın, dünyadaki ilk üreticidir. Firma 2013 öncesi üretilen araçlarını da bu konuda unutmuş değil. 1990 yılından sonra üretilen tüm Mercedes-Benz marka otomobillere ilgili kodlar, yetkili Mercedes-Benz servislerinde ücretsiz olarak takılabilmektedir.

Acil yardım kartı ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Küçücük bir kağıt parçasının, bu kadar çok hayat kurtarma potansiyelinin olması inanılmaz.

Uyarı Levhası Olmadan Radar Cezası Düzenlenemeyecek

Uyarı levhası olmayan yollarda kesilen radar cezalarına, dava açılırsa cezalar iptal ettirilebilecek.

Yargıtay, uyarıcı levha olmadan trafikte radarla hız kontrolü yapılıp idari yaptırım uygulanamayacağına karar vermiştir. Uyarı levhası olmaksızın radarla hız kontrolü yapılıp para cezası düzenlenmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

Psikoteknik Değerlendirme

Psikoteknik Değerlendirme, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile Karayolu Taşıma Yönetmeliği uyarınca, Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenen onaylı kurumlar tarafından yapılan, bireyin belirli bir işteki yeterliliğinin bir takım testler yardımıyla ölçülmesidir. Psikolog kontrolünde, sürüş simülatörü kullanılarak yapılan bu değerlendirme testinde amaç sürücünün zihinsel ve psikomotor yetenek düzeyinin araç kullanmaya elverişli olup olmadığını gözlemlemektir.

Psikoteknik Değerlendirme ile Neler Ölçülür?

Testlerde sürücülerin algı, dikkat, hafıza ve muhakeme gibi zihinsel özellikleri ile tepki hızı, göz, el ve ayak koordinasyonu gibi yetenek ve becerileri gözlemlenir. Sürücünün tutum, davranış, alışkanlık ve kişisel özelliklerinin ölçülmesi ve sürücülük açısından uygunluğu ya da yeterliliği de bu testler yardımıyla ölçülür.

Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen, Psikoteknik Değerlendirmede kullanılan testler şunlardır;

Muhakeme Testi (SPM):

Muhakeme yeteneği düşük kişiler bulundukları ortamdaki olayları algılayamadıkları ve sonuç itibariyle gerekli tedbirleri almamaları nedeniyle riskli durumlara düşebilmekte ve kazalara neden olabilmektedirler. Bu testte kişilerin olaylar arasındaki ilişkileri anlama ve analiz etme yetenekleri ölçülür. Olaylar ve olaylardan doğabilecek olası sonuçların sürücü tarafından algılanması sürüş esnasında olası riskli durumlardan uzak durulması sürüş güvenliği açısından son derece önemlidir.

Tepki Hızı ve Kalitesi Testi (DT):

Sesli ve görsel uyarıcıların sürekli ve yoğun bir şekilde kullanıldığı bu test ile, kişinin Stres Altında Tepki Hızı ve Tepki Kalitesi ölçülür.Farklı renk ve şekilde görsel uyaranların yanı sıra, farklı ses tonlarından oluşan uyarıcılara tepki olarak, kişiden test simülatörü üzerindeki ilgili düğme ve pedallar ile tepki vermesi istenir. Uyarıcı hızının giderek artması, kişinin ani değişimleri ne kadar çabuk ve doğru şekilde fark edip tepki verdiği ölçülmesini sağlamış olur.

Hız ve Mesafe Algılama Testi (HMT):

Hız ve mesafe algılama testi ile kişinin, uyaranların hareket hızını ve uyaranlar arası mesafeyi tahmin etme becerisi ölçülür. Bu test sürücü olabilme yeterliliğini belirleyen en önemli unsurlardan birisini oluşturması açısından önemlidir. Hız mesafe tahmin testi sonuçları sürücünün temkinli veya riskli araç kullanma eğilimi hakkında sonuçlar verir.

İkili İşlem Becerisi Testi (İİB):

Görüş Açısı ve Koordinasyon testi olarak ta bilinir. Testte, kişiden dikkatini, karşısında bulunan bir göreve, direksiyon kullanarak yoğunlaştırdığı sırada, 140 derecelik açı içerisinde sağ ve soldan gelen uyaranları fark ederek tepki vermesi istenir. Tepkiler değerlendirilerek uyaranın görüş açısına ne zaman girdiği incelenir.

Görsel Süreklilik Testi (LVT):

Karmaşık görüntülerin bulunduğu bir ortamda, dikkatin belirli bir yönde kontrollü bir şekilde sürdürülüp sürdürülemediğinin gözlemlendiği bir testtir. Bu testte, kişinin görsel olarak karmaşık yapılanmış ve belirsiz ortamlarla başa çıkabilme, görsel bir ortamda dikkat dağıtıcı unsurları gözardı edebilme, dikkat dağıtıcılara karşı direnç gösterebilme, yönlendirici işaretleri takip edebilme ve dikkatin korunabilme becerisi gözlemlenir.

Seçici Dikkat / Dikkat Düzeyi Testi (Signal):

Sürücülerin uzun süre monoton bir ortamda seçici dikkat düzeylerinin düşebileceği ihtimalini göz önüne alındığında ve kazaların ana nedenlerinden birinin dikkat ve konsantrasyon kaybı olduğu düşünüldüğünde sürücülerin dikkat düzeyinin belirlenmesi güvenli sürüş açısından çok önemlidir. Bu testte, adayın, karmaşık uyaranlar arasından belirli uyaranları ayrıştırması istenerek, seçici dikkat düzeyi gözlemlenir.

Trafikte güvenli bir sürüş için yapılan bu değerlendirmeler bilgisayar tabanlı bir sürüş simülatörü vasıtasıyla yapılır. Bu testler sonrasında psikolojik yetersizlikler nedeniyle trafikte tehlike yaratabilecek sürücülerin teşhis edilmesi sağlanırken sürücüler kendi kişisel sürücülük becerilerinin de farkına varmış olacaklardır.

Psikoteknik Değerlendirme Belgesi’nin Geçerlilik Süresi Ne Kadardır?

Psikoteknik Değerlendirme Belgesi’nin geçerlilik süresi 5 yıldır. Ticari araç sürücülerinin her 5 yılda bir yeniden bu belgeyi almaları gerekmektedir.

Psikoteknik Değerlendirme Belgesini Kimler Almak Zorundadır?

2918 sayılı Karayolu Trafik Kanununa dayalı olarak Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 36. maddesi gereğince uluslar arası ve yurtiçi yük ve yolcu taşıma yapan sürücüler, Hız aşımı nedeniyle sürücü belgesi alınan sürücüler, Alkol kullanımı nedeniyle ehliyeti alınan sürücüler, 100 ceza puanı nedeniyle ehliyetine el konulanlar psikoteknik değerlendirme raporu almak zorundadırlar.

Otomobilde Periyodik Bakım Neden Önemlidir?

Otomobiller, üretici firmaların da tavsiye ettiği gibi belirli aralıklarla bakım ve kontrollerin yapılması gereken araçlardır. Yılda en az bir kere olacak şekilde yada benzinli araçlarda her 10.000 kilometrede bir, dizel araçlarda ise her 15.000 kilometrede bir periyodik bakımların yapılması tavsiye edilmektedir. Bakım kilometreleri araç marka ve modele göre değişiklik gösterebilir. Kullanma kılavuzlarından aracınızın bakım zamanı hakkında bilgi alabilirsiniz.

Periyodik bakım, ağır işçilik gerektirmeyen, temelde filtre ve motor yağı değişimleri yapıldıktan sonra motor, fren ve ön takımda yapılan detaylı kontrolleri içeren bakım türüdür.

Periyodik Bakımın Sağlayacağı Faydalar

• Tamir Masraflarını Azaltır

Zamanında ve doğru şekilde yapılan  periyodik bakımlar size paradan ve zamandan tasarruf sağlayacağı gibi, aracınızın ömrüne de ömür katacaktır. Düzenli olarak yapılan araç bakım ve kontrolleri, ilerde oluşabilecek ciddi arızaları önler ve yüksek meblağlı tamir masraflarını aza indirger.

• Kaza Riskini Azaltır

Bakımları ihmal edilmiş bir araç, fonksiyonlarını yerine getiremeyeceği için kazalara sebep olabilir. Fren, direksiyon ve süspansiyon sisteminin bakımlı durumda olması kaza riskini azaltarak, sürüş güvenliğini arttırır.

• Araç Performansını Arttırır

Filtre ve motor yağı değişimi ile araçtan daha fazla performans alınabilir.

• Yakıt Tüketimini Azaltır

Bakımlı bir araçta enerji kayıpları azaldığı için yakıt tüketimi düşüktür. 

• Çevreyi Korur 

Bakımlı araçlarda egzoz gazı emisyon değerleri daha düşüktür. Çevreye daha az zarar verir.

• Satış Değerini Arttırır

Bakımlı bir aracın, bakımsız bir araca göre ikinci el satış fiyatı daha yüksektir. Periyodik bakım tercih sebebi olacağından aracın ikinci el satışı daha kolaydır. 

• Aracınızı Size Dost Kılar

Bakımlı bir araç tek seferde çalışır, buraya kadar deyip, sizi yarı yolda bırakmaz.

Aracın kullanım şekline, kullanıldığı yer ve şartlar gibi pek çok farklı değişkene göre bakım ihtiyaçları farklılaşabilir.

• Günlük yapılan yolculuk sayısı ve mesafe,
• Aşırı sıcak veya soğuk iklim koşulları,
• Dağlık tozlu ya da buzlu yollar,
• Ağır ve uzun mesafe seyir,
• Şehiriçi sık duraksamalar,

Periyodik bakım ihtiyaçlarını değiştirebilecek şartlardır.
Unutmayın! Eğer aracınız garanti kapsamında ise bakımları zamanında ve yetkili servisinde yaptırmamanız, aracın garanti dışında kalmasına neden olabilir.  

Yeni Chevrolet Araç Satışları Durduruldu

Dünyaca ünlü otomobil markası olan Chevrolet, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bir çok Avrupa ülkesinde satışları durdurma kararı aldı.

Chevrolet Avrupa'da yeni araç satışlarını neden durdurdu?

Son yıllarda  Avrupa'da otomotiv sektörünü olumsuz etkileyen gelişmeler, Chevrolet'in ticari sonuçları kabul edilemez hale gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle, Batı/Orta Avrupa'da Chevrolet yolcu araçlarının satışını durdurma kararı almıştır.

Chevrolet Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu genelinde Chevrolet yolcu araçlarının satışına ve Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre ve İngiltere dahil olmak üzere belirli Avrupa pazarlarında Corvette ve Camaro spor araçların satışına devam etmeyi planlamaktadır. Ayrıca, GM Avrupa operasyonlarını sürdürecek ve gelecekte kaynaklarını Opel/Vauxhall markalarına yoğunlaştıracağını duyurmuştur.

Resmi internet sitesinde yapılan duyuruya buradan ulaşabilirsiniz?

!!! Yeni Chevrolet Araç Satışları Durduruldu !!!

Yağmur Sensörü

Yağmur Sensörü

Büyük bir hızla büyüyen teknolojik gelişmeler, hayatımızın bir çok alanında bizlere kolaylık sağlar. Teknolojik gelişmelerin en fazla kullanıldığı sektörlerden biride şüphesiz otomotiv sektörü. Sektörde, sürüş güvenliğini arttıracak ve sürücüler için bir çok kolaylık sağlayacak sistemler geliştirilmektedir. Araçların giderek daha akıllı hale gelmesi sağlayan güvenlik ve ikaz sistemlerine her geçen gün bir yenisi daha eklenir durumdadır. Böylece araçlar daha kolay kontrol edebilir hale gelmektedir. Sürücülere kolaylık sağlayan sistemlerden biri olan yağmur sensörü, yağışlı yol koşullarında, yağışın hızını ve şiddetini ölçerek sileceklerin otomatik olarak çalışmasını sağlar. Sensör, yağış miktarına göre sileceklerin hızını da ayarlar. Yağışın olmadığı ıslak yol koşullarında, ön cama gelen su damlacıkları da sistemin devreye girerek sileceklerin çalışmasını sağlar.

Yağmur Sensörü Nasıl Çalışır?

Yağmur Sensörü Çalışma Prensibi

Yağmur Sensörleri, iç yansıma prensibi ile çalışan, yansıma algılayıcı ve bağlı olduğu kontrol ünitesinden oluşan bir sistemdir. Sistem yağışı algılayabilmek için sensörün aktif olduğu durumlarda kızılötesi bir ışık üretir. Üretilen kızılötesi ışık, yağışın olmadığı durumlarda; araç ön camı üzerinden düzgün bir yansıma sağlayarak algılayıcı üzerine düşer. Kontrol ünitesi düzgün yansımayı yağışsız hava olarak yorumlayacağından, sileceklere komut göndermez. Yağışın olduğu durumlarda; ön cam üzerine düşen su damlacıkları kızılötesi ışığın kırılmasına neden olacaktır. Kırılan ışığın tamamı algılayıcı üzerine düşmediği için kontrol ünitesi bu olayı yağışlı hava koşulu olarak yorumlar ve yağışın şiddetine göre sileceklere komut göndererek silecekleri çalıştırır ve hızlarını ayarlar.

Yağmur Sensörü

Sensör aracın ön camına içten monte edilir. Işığın yansıması prensibiyle yağışı algılayan bu sistemin daha sağlıklı ve kesin sonuç verebilmesi için normal zamanlarda aracın ön camının temiz ve lekesiz olmasına özen göstermek gerekir.